MUSTEFİZ
Taşmak, kabarmak
manasına “fada” kök fiilinin istif al babından ism-i faili olan müstefiz, daha
çok Fıkıh alimleri tarafından meşhur karşılığı olarak kullanılan bir terimdir. Meşhurun
muhaddisler arasında en fazla rastlanan tarifi “ikiden fazla tariki olan fakat
mütevatır derecesine ulaşmayan hadis” şeklinde olduğuna göre (Bk. Meşhur), bu
vasfı taşıyan hadis fakihlere göre mustefizdir. Fakihlerin meşhura müstefiz
deyişleri, kelimenin bir kapdan dökülen suyun etrafa yayılması manasından
hareketle hadisin tariklarının gittikçe çoğalmasını ifade etmek için olmalıdır.
Bununla beraber meşhur
ile mustefizin ayrı olduğu görüşünde olan alimler de vardır. Bunlardan kimine
göre meşhur, ilk asırda aslı olup ümmet tarafından kabul edilen sonradan şayi
olan hadis, mustefiz ise tevatür derecesine varmaksızın en az üç sahâbi
tarafindan naklolunan hadistir. Bu mânâda meşhur ile mustefiz arasında bir
yönden umum-husus münasebeti vardır. Her mustefiz meşhur ise de her meşhur
mustefiz değildir.
Kimi alimlere göre de
mustefiz, isnadının başında ve sonunda sayıları aynı olan raviler tarafından
rivayet edilmiş olan hadistir. Meselâ üç sahabi tarafından rivayet edilmiş bir
hadis, zamanla yine bu sayıda ravi tarafından rivayet edilirse mustefiz olur.
Ancak baştan bir kaç sahâbi tarafından rivayet edildikten sonra zamanla rivayet
tarikları çoğalan hadis ise meşhurdur. Bu tarife göre ise meşhur, mustefizden
daha umumidir.